Sayfalar

Hamd, ancak Allah'adır. O’na hamdeder, O’ndan yardım ve mağfiret dileriz.

27 Mart 2016 Pazar

Diyanet Ve Camileri

Namaz Kıldırma (imamlar) Memurları ve D(H)ıyanet İşleri Üzerine Kısa Bir Değerlendirme
                                                                                 
Allah'ın dininin inkar edildiği, müslümanların anayasa kaynağı olan Kur'an ve Sünnetin hiçe sayıldığı, mecliste Allah'ın kanunlarının aşağılandığı ve diğer taraftan keyfi arzularına göre
kanunların yapıldığı, cahiliyyenin olabildiğince yayılması için çaba sarfedildiği, içki, kumar, faiz ve diğer tüm rezilliklerin mübah görüldüğü bir tağuti düzen düşünün... Bu zalim düzen bir halkı uyutma, uyuşturma, havasını alma ve duyarsızlaştırma politikaları amaçlı kurulmuş bir sözde diyanet özde is ihanet müessesi düşünün böyle bir kurumda bir muwahhid'in görev alması mümkün mü aklen?

Aklen mümkün olmayan bu durumu bir de Kur'an, hadis ve nebevi metod açısından ele alalım:

Her şeyden önce (H)diyanet müessesinde tevhide ihanet etmek üzere görev almak için bir namaz kıldırma memurunun(İmamın) yapacağı ''Tağuta bağlılık Allah'a küfür'' yeminini nereye koyacağız ve nasıl yorumlayacağız?

Diğer taraftan, zarar vermek, gerçekleri örtmek, fıtrat üzeri gelecek olan nesli Allah'tan alıkoymak, ve Allah'a ve onun Kutlu Elçisine karşı savaş açan tağutu gözetmek, kayırmak ve ayakta tutmak için açılmış olan dırar mescidinde durması Şer'en caiz değilken orada durup namaz kıldırması, vaaz vermesi nasıl mümkün olur?

Bir de şunlar var: Tutup bir mescit yapmışlardır: Zarar vermek için, nankörlük için, inananları fırkalara bölmek için, daha önceden Allah ve resulüyle savaşmış kişiye gözetleme yeri kurmak için. “İyilik ve güzellikten başka birşey istemiş değiliz” diye gerile gerile yemin de edecekler. Allah şahittir ki, onlar kesinlikle yalancıdırlar!

O mescide hiç girme! İlk gününden beri ''Allah’ın emir ve yasaklarına karşı gelmekten sakınmak'' için kurulan mescidde bulunman daha uygundur. Orada, arınmak isteyen insanlar vardır. Allah, arınmak isteyenleri sever.(Tevbe suresi 107-108)

Oysa bu ayet kesin bir dil ile oarada namaz kılmayı değil durmayı bile yasaklamış, bununla kalmayarak onların yalancı olduklarına şahitlik etmiştir. Müslümana düşün ise tüm iblisi vesveseleri bir tarafa bırakıp Allah'ın ayetlerine severek teslim olmasıdır.

Bir de Peygamberin duruşunu değerlendirelim;

Allah Rasulu bu ayetin nuzulunden hemen sonra dava arkadaşlarına o dırar mescidini yakıp yıkmak ile görevlendiriyor, öyle ki ordan bir hurma dalı alan sahabeyi ''Sen cehennemden bir azap mı almak istiyorsun'' diye çok sert bir şekilde ikaz ediyor... O halde bu durum büyük bir ciddiyet ile ele alınıp değerlendirilmeli...

Bir de Ümmetin halifesi ve ''fitnenin kilidi'' olan Hz. Ömer(r.a)'ın bu konudaki tutumuna göz atalım; O mescidde namaz kıldırmış fakat mescidin kuruluş amacından habersiz olan bir sahabenin bir daha imamlığını kabul etmemiş ta ki o sahabenin gerçekten masum olduğuna kanaat getirilene kadar...

Bu konu hakkında Kur'an, hadis ve alimlerden çokça nakil getirebiliriz. Fakat burda pek de uzatmanın anlamı yok kanaatindeyim..

Tağut'u kayıt yok şart yok red eden her müslüman şunu bilmeli ki: bizim için Allah'ın indirdiği vahiy önemlidir ve sadece o bizi bağlar. Cahiliyye halkı olan insanımıza ise daveti tıpkı Rasulullah gibi bağımsız araçlar kullanarak yapmalıdır. Allah her şeyi en iyi bilendir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.