Sayfalar

Hamd, ancak Allah'adır. O’na hamdeder, O’ndan yardım ve mağfiret dileriz.

27 Mayıs 2012 Pazar

Mekke müşrikleri ve Günümüz Sözde Müslümaları ile Nekadar Benzeşiyor!


Mekke müşriklerinin özellikleri
1- "Lailaheillallah" der ve ekleme yaparlardı. (günümüz sözde müslümanların söz ile olmasa da uygulamada yaptıkları eklemeler gibi... mesela, şirk işlemeleri tağut'a muhakeme olmaları ve seçimlere katılıp sözde özgürlük vaad eden rab'ler seçmeleri gibi)
2- Namaz kılarlardı.
3- Oruç tutarlardı.
4- Hac ederlerdi.
5- Fakirleri doyurur infak ederlerdi(zekat'ın bir benzeri)
6.Hac etmeye gelenlere hizmet edip güvenliklerini sağlar ve ikramda bulunurlardı.
7- Allah adına yemin ederlerdi.
8- Kurban keserlerdi
9- Faizi kötü görürlerdi...


Evet şimdi bunların ispatı için mekke musriklerinden bir kaç alıntı yapalım:
Bir putperest olan Abdulmuttalib'ın Allah inancı olduğuna dair sözü:
" O'na Muhammed ismini verdim; çünkü arştaki 'ALLAH'ın' ve yerdeki insanların övgüsüne layık birisi olmasını istiyorum
"
evet demekki bu putperest deyip geçtiğimiz insanlarda Allah'ın hoşnutluğunu arzuluyor ve iyi niyet taşıyorlardı.

Şimdi de mekke musriklerin "hakları yenilmiş malları gaspedilmiş, namuslarına el atılmış velhasıl baskı görmüş mazlumların " haklarını korumak için oluşturdukları birliğin sadakat yeminine bir göz atalım:
"Allah'a yemin ederiz ki, zulme uğrayanların yanında, zalim olanların karşısında yer alacağız! Mazlumun hakkını zalimden alma konusunda hepimiz birlik ve beraberlik içinde olacağız. Bu birlik ve beraberlik, bir kılı aşındırıp yok etmesine, Hirâ ve Sabir dağlarının yeryüzünde yok olmasına kadar devam edecek; herkes verdiği söze, yaptığı yemine sadık kalacak. Allah'ın adına yemin ederiz.
[İbn Hişam, es-Siretü'n-Nebeviyye.]
Şimdi de mekke müşriklerinin helal kazanca verdikleri öneme, Kabe'ye verdikleri değere ve faize bakış açılarına göz atalım:
Islam'ın büyük düşmanı ve Resulullah(s)'ın amansız hasmı olan Velid bin Muğire 'darun nedve' bugün kü anlamı ile millet meclisinde Kabe inşası hakkında görüşüp aldıkları kararları halka şöyle ilan ederek seslendi:
"Ey Kureyş topluluğu! Beyt'ın onarımı için herkes imkanı dahilinde bağışta bulunsun. Fakat, bağışlar faiz, kumar, fuhuş ve zorbalıkla elde edilen gelirlerden olmasın. Bu tür kötü haram kazançlar Beyt'ın onarım masrafına bulaştırılmasın! Bağışlarınızı hanımlarınızın mehirlerinden ve babalarınızdan kalan miraslardan yapın. Çünkü sizin kazançlarınız şaibelidir.
[aynı kaynak]

Bir de İblis diye lanetlediğimiz 'Ebu Cehil''e bakalim nasıl Allah'a yalvarıp yakarıyor? Bedir öncesi ve kılıçlar bilenmis halde iken Ebu Cehil Kabe'ye vardı kabe'yi tavaf ettikten sonra Kabe'nin örtüsüneden tutup şöyle yalvardı Allah'a:

"Ey Allah'ım! Muhammed yeni bir din çıkardı ve babalarının dinini terk etti. Bu gün sen hak ile batılı ortaya çıkar Atalarının dinini yalanlamış olan Muhammed'i mahvet...!"

Yine EbU Cehil'ın yakınması: " Bizim ile Abdu Menaf arasında yarış vardır. Onlar (fakire) yedirir biz de yediririz. Onlar binek verir biz de veririz. Onlar bağışta bulunur biz de bağışta bulunuruz. Biz ile onlar şerefli olma bakımından hep eşit olduk. fakat şimdi onlar, ' bize bir peygamber geldi ve gökten vahiy alıyor' diyorlar. Bu konuda onlarla nasıl yarışabiliriz? Allah'a yemin ederim ki, kesinlikle ona inanmayacak ve onu tasdik etmeyeceğiz! " [ıbn hişam c 1, sh 337-338]




Evet, bildiğimizin aksine Mekke müşrikleri aptal kafasız değillermiş. putlar bizi yarattı demiryorlardı. Fakirlere bakıyor güçsüzu koruyor içkiye kötü bakıyor vs vs yani en az bizim şu sözde müslüman toplum kadar iyi idiler. fakat hz. Muhammed(s.a.s) yine onlara müşrik dedi ve yine onlarla savaştı!!

Ama niye, neden bu güzel insanlar ile mücadele etti peygamber neden bunların müslüman olmadığını söyledi!? Çok karışık değil mi? Insanın aklına "yaw acaba ben de müşrik olabilir miyim?" gibi tuhaf ama ürkütücü ve düşündürücü sorular gelmiyor değil? Sahi bizim musriklerden ne farkımız var? yoksa "boynuzumuz mu uzun"??? Yoksa gerçekten biz yani şu toplum müşrik midirler...?! Evet bu toplum gerçekten müşrik...
Yok biz farklıyız müslümanız takvim yaprakları dahi okuyoruz?
Yok yok hiç biri değil... Sorun daha farklı ve daha derin... Lakin biz şirk işliyoruz fakat farkında değiliz. Mekke müşrikleri gibi. Neden mi?

Işte şimdi sıkı durun!!!

Mekke müşrikleri, Allah'ın yaratıcı olduğuna inanır ama kanun koyma hakkını kendi önder ve devlet yöneticilerine verirlerdi. Oysa kanun koyma hakkı sadece Allah'a ait olmalı idi.
Sahi bizim toplumun ne farkı var biz de Allah'ın sistemini değil demokratik sistemi tercih ediyor ve onları oy ve desteğimiz ile seçiyoruz.

Hüküm[kanun koyma hakkı ve egemenlik] kayıtsız şartsız Allah'ındır/yusuf süresi 40.

Şimdi eğer biz de demokratik sözde hukuk devleti olan bir sistemde kanun koyma ve anayasa icad etme hakkını milletvekillerinde görüyor ve seçimlerde onlara oy veriyorsak o zaman biz de müşrik oluruz! Evet bu kadar basit ama acı bir denklem!

Mekke müşrikleri lailaheillallah der fakat bunun yanında bazı ilahlar edinirlerdi. Ama bunların da aslında Allah'ın emrine amade olduklarını bilirlerdi. Bunlarla dua eder yüzü suyu hürmetine Allah'tan niyazda bulunurlardı.

şimdi eğer siz de Allah ile beraber bir başkasına dua ediyor ya da bir şeyhi aracı edip yüzü suyu hürmetine diyerek Allah'a yakarıyorsanız o halde siz de müşriksiniz.!

Haberiniz olsun; halis/şirksiz din sadece Allah'ın dinidir. Ondan başka veliler edinenler: " biz bunlarla bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye kulluk ediyor/dua edip yalvarıyor aracı ediyoruz. Zümer süresi 3

mekke müşrikleri kendi büyüklerinin ve atalarının Allah'a dayanmaksızın koydukları kanunlara itaat ederlerdi tasdiklerdi.

Şimdi eğer siz de laik demokratik ya da sosyalist başkan ya da milletvekillerinin koyduğu kanunları kabul ediyor veya itaatta ısrar ediyorsanız o vakit siz de müşriksiniz.! Evet acı ama gerçek bir tablo.!

Onlar'a [Allah'ın dışında kanun koyuculara] itaat ederseniz o vakit siz de müşrik olursunuz! {En'am 121}

Yüzleri ateşte evrilip çevrildiği zaman gün derler ki: "Yazıklar olsun bize, Allah'a ve Resulune itaat edip onun kanunlarının savunucusu olsaydık. " ve derler ki: "Rabbimiz, gerçekten biz yöneticilerimize ve önderlerimize itaat ettik(onları destekledik). Böylece onlar bizi doğru yoldan çıkardılar. [ Ahzab 66. 67]


Şimdi ben sana sesleniyorum: Ey şu notu okuyan kardeşim! Allah'ı dinle ve nefsinden gelen muhalefeti terkedip Rabbimin kelamına kulak ver.
De ki: " hak Rabbinizdendir; artık isteyen iman etsin/müslüman olsun isteyen inkar etsin/kafir-müşrik olsun. Muhakkak biz zalimlere ateş hazırlamışız, onun duvarları kendilerini kuşatmıştır. Eğer yardım isterlerse, katı bir sıvı gibi yüzleri kavuşup yakan bir su ile yardım edilirler. Ne kötü bir içkidir ve ne kötü bir destektir bu. [Kehf 29]

...Artık teslim/müslüman oldunuz değil mi?[Hud 14]



/Brusk Bazidî el-Îbrahîmî/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.