Sayfalar

Hamd, ancak Allah'adır. O’na hamdeder, O’ndan yardım ve mağfiret dileriz.

30 Ocak 2017 Pazartesi

Çağın Gençliği

Çağın gençliği aynalara mahkum. Suret çekiciliği reklamı yapan batı, meyvelerini (!) bir bir
topluyor. Asıl olan batılıların güzel dediğine doğununda tastik cihetinde kendini onlara benzetme çabasına girerek, yine batının ürettiği makyaj, saç boyaları, farklı renklerde lensler , peruklar ile modası birkaç günde bir değişen kıyafet seçimleri ile eğreti de dursa benzetmiş oluyor!

İnsan psikolojisi uzmanlığı olanlar, kendileri için gerekli olan bir nesil yetiştiriyor. Tüketmeye odaklı satın alma gücüne göre sınıflara ayrılmış, sorgulamayan telkinleri tastik eden bir gençlik dolayısı ile toplum !

Bu yenilmişlik ne yazıkki abuk subuk makyaj, saç modelleri, ile aklı selim insanın giyemeyeceği kıyafetlede bitmiyor! Bu ezilmişlik kendini çirkin görme olayı öyle sinsice kabul ettirilmiş ki Allah'ın yaratmış olduğu hilkati beğenmemeye başlıyor. E tabi bu sefer yüz ve vucut değiştirme ticareti devreye gidiyor!

 Ruhu aşındırılmış insan birçeşit makinaya dönüşmüş durumda komutlara göre hareket eden , SAHİPLERİNİN arzularına göre şekil verilen bir makina !!!

Rasulullah (S.A.S):

‘Peruk takan ve taktıran, kaşlarını alan ve aldıran vücuduna dövme yapan ve yaptıran lânetlenmiştir buyurdu.(Ebu Davud)

 Abdullah ibni Mesud (R.A) şöyle dedi:
“Allah dövme yapan, dövme yaptıran, yüzündeki tüyleri aldıran, güzellik için dişlerinin arasını seyrekleştiren ve Allah'ın yarattığını değiştiren kadınlara lanet etmiştir "(Buhari)

"Biz insanı, gerçekten en güzel bir biçimde yarattık."  [Tin : 4. Ayet]

Maalesef ki batı önce kendi suretinin güzel olduğuna inandırmak ile başladı. (Reklam, dizi, sosyal medya vb yollarla )Daha sonra senin çirkin olduğuna inandırdı aynı yöntem kullanıldı geri kalmışlar filmlerde siyahiler, daha esmerler, köylüler ingilizce konuşamayanlar, batı tarzı giyinmeyenler vb) olarak gösterildi. Yani şu öğretildi gelişmişlik bize ki batıya odaklanırsanız gerçekleşir. Nasıl mı elbette istisnasız batı üretir! Doğulu  satın alır bu döngü sürüp gider. Elinde ki telefonun menşeyine bakarak ta bunu anlamak mümkün. Dolayısı ile bağımlılık vahim bir şekilde kendini izhar ediyor.

Süret tapıcılığı bariz bir şekilde görünmeye başladı, şekillendirilmiş bir vücut  (estetikle, sağlıksız diyetler, türlü boyalarla boyanmış bir yüz) Modaya göre giyinmiş, batının üç kuruşa üreterek binlere sattığı son model tlefon, araba vb araçlarla bir sütatü kazanmaya çalışıyor! Eski çağlarda kabileler arası kana bağlı bir kast sistemi vardı. Şimdi ise paraya! bağlı bir kast (sınıf) sistemi var!

İnsanlar değer verdiklerini kendi klasmanında!olanlar arasında seçiyor, gösterişe dayalı bir yaşam biçimi. Gelin maaşına dış görünüşüne göre seçilir! Aynı şey damat içinde geçerli. Ne kadar çarpık bir bakış açısı yeni neslin öğretmenleri olacak anne babalara ahlaki değerlere, haya gibi meziyetlere,  Allah'a kulluk hassasiyetine göre değil suret ve para ile değer buluyor. Bu çok hızlı bir deformasyonuda beraberinde getirir .Kişi neye odaklı ise yetiştireceği nesilde ona göre yetişir ki bu kaos ortamı oluşur. Yeni nesil toplumda yer bulmak bir statüye ulaşarak tüketimi gerçekleştirmek için haram yiyici, zalim bir insan olur kaçınılmaz olarak.

Peygamber (asm.)'in, “Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.”(Buhârî, cenâiz 92; Ebû Dâvut, sünne 17; Tirmizî, kader 5)

"Allah benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir; o halde, O´na kulluk edin. İşte bu, dosdoğru bir yoldur."  [Âl-i İmran : 51. Ayet]

İşte tamda bu vahim durumu değiştirecek özgür sadece ve sadece yaratıcısına kul olan bağımsız bir gençlik ve toplum için İslam'ın özüne dönmek gerek.

Katıksız, hurafe, şirk, bidat, barındırmayan Muhammed (s.as) indirildiği şekliyle İslam'a dönmek gerek.

Tağutları ve yandaşları inkar eden şeriksiz olarak Allah'ı  tevhid eden kamil islama uyarak , tebliğ ederek gençlik oluşturmak gerek.

Andolsun, biz her ümmete: "Allah'a kulluk edin ve tağuttan kaçının" (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün. [Nahl : 36. Ayet]

{Zehra Celalî Ji Ararat}

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.